skip to Main Content

Yeni Yıl, Yeni Umutlar

Farkında mısınız gelen her yeni yıl artık daha önce kutlanmaya başlanıyor. Bundan 20-30 yıl önce yılbaşı 27-28 Aralık’ta hatırlanan bir aktiviteydi. Şimdi ise bir ay önceden insanları bir telaştır alıyor. Bu gelişme kapitalizmin bir hediyesi olsa gerek. Ne de olsa tüketmemiz ve birilerinin cebini daha fazla doldurmamız lazım. Elbette yeni yıla iyi duygular ve temennilerle girmek hoş olabilir ama hayatımızın 31 Aralık’tan 1 Ocak’a geçtiği o birkaç saniyede değişeceğini ummak ne kadar doğru olur? 1 Ocak günü ne beyaz atlı prens ne de hayalimizdeki prenses olacak. Milli Piyango’nun çıkma ihtimali ise on milyonda bir bile değil. Sonuçta eski yılda ne haldeysek yeni yıla da o halde gireceğiz. Bilirsiniz “Yeni yılda yapılacaklar listesi” hazırlanır.

Daha az yenecek.

Daha çok gezilecek.

Spora başlanacak.

Kötü davranan patrona haddi bildirilecek.

Daha iyi bir iş bulunacak.

Yeni bir aşk bulunacak.

Vesaire, vesaire… Bu listenin uygulanma ihtimali ise piyangonun size çıkma ihtimalinden biraz fazladır. Peki çözüm ne?

Hayatımız hep böyle sıkıcı, bunaltıcı, içinden çıkılmaz bir şekilde mi devam edecek?

Böyle olmak zorunda değil ama bizim de stratejik değişikliklere ihtiyacımız var. Bir tıp öğrencisi okula başladığı ilk gün “Tamam ben doktor oldum” diye ortalıkta caka satabilir mi? Bu öğrenci yıllarca okumak, bilgisini ve görgüsünü arttırma zorundadır. Ya da bir sporcu. Koşmaya başladığı ilk gün kendini olimpiyat şampiyonu olarak görebilir mi?

Önemli bir araştırmaya göre herhangi bir alanda amatörlükten profesyonelliğe geçmek için 10.000 saat o konuda çalışmamız gerekiyor. Yani 10.000 saat yüzmeli. 10.000 saat gitar çalmalı ya da 10.000 saat yazmalısınız. Ama biz ne yapıyoruz? İki defa spor salonuna gittik diye tüm kilolarımızdan kurtulmak istiyoruz. Gitarı elimize alıp iki saat uğraşıp gelişme katedemiyince hemen vazgeçiyoruz. Televizyon izlemek, sinemada şişirilmiş hayatlara özenmek kolay ne de olsa…

Unutmayalım ter dökmeden, didinmeden, çabalamadan hayatımızda anlamlı değişiklikler yaratamayız. Siz medyanın kolay çözümlerini boşverin.Eğer önünüzdeki yılları kurtarmak istiyorsanız hemen şu saniye bir plan yapın ve ona uyun. Ama bu plan zenginliği, mutluluğu, aşkı aynı anda ve hemen bulmak üzerine olmasın.

Günde sekiz bardak su içiyor musunuz?

Günde 45 dakika tempolu bir şekilde yürüyor musunuz?

Sadece yukardaki iki basit şeyi yaparsanız insanların %90’nın önüne geçersiniz. Bebek bile on ayda dünyaya geliyor, yeni bir “ben” yaratmak istiyorsanız önünüzdeki bir yılı kendinize ayırın.

Hadi yapın! Başaracaksınız…

Back To Top