Zayıflamak İçin Bedel Ödemek

 

Diyelim aldınız bu ürünleri, bir ay kullandınız, yemediniz, içmediniz, biraz koştunuz, birkaç kilo verdiniz, bikininizi giydiniz, ya sonra?

1980’lerde başlayan Amerikan ekonomisindeki patlama kozmetik-zayıflama-estetik sektörlerini cazibe merkezleri haline getirdi.

Öyle ya, para var ama huzur yoktu.

Huzuru kendi içlerinde bulamayan insanlar ( genelde kadınlar ) dış güzelliğe yöneldiler. Botoks patladı. İfadesiz yüzler her yanı kapladı.

2000-2003 ekonomik krizi tüm dünyada bu gelişmeleri biraz sekteye uğratsa da 2006-2007 yıllarında her yerde olduğu gibi bu sektörler  de tepe seviyelerini gördü. Nip Tuck dizisi böyle doğdu.

“Diyet yok, spor yok, bir ayda 8 kg. zayıflayın” söylemi gecikmeli olsa da son iki yıldır Türkiye’yi kasıp kavuruyor.

Elbette birilerinin çıkıp bu yanıltıcı  reklamlara dur demesi gerekiyor.

Ama bu konuda hiç umudum yok.

Tarım Bakanlığından izin alıyorlar ya, “Ölüme bile çare” diye satabilirler bu mucizevi (!!) ürünlerini.

Yalnız bu mucizevi ürünlerin bir kusuru var : Uzun vadede işe yaramıyor.

Elbette bu ürünlerin bir placebo etkisi var, ama sonra?

Diyelim aldınız bu ürünleri, bir ay kullandınız, yemediniz, içmediniz, biraz koştunuz, birkaç kilo verdiniz, bikininizi giydiniz, ya sonra?

Sonrasını ben size anlatayım:

En iyi ihtimalle tatil dönüşü verdiğiniz kiloların iki katını birkaç ayda geri alacaksınız.

Neden?

Bedel ödemek denen bir olay var biliyorsunuz.

İlacı alacaksınız, yeme alışkanlıklarınız değiştirmeden, günlük fiziksel aktivitenizi arttırmadan kiloları verecek ve bir daha almayacaksınız!!!

Oh ne ala.

Piyango alıp, büyük ikramiye çıkmasını beklemek gibi bir şey bu.

Olmayacak duaya amin demek sanki.

Sizce?

“Farketmez, bikinimi giyeyim gerisi Allah kerim” diyorsunuz muhtemel.

Öyle olsun.

Kişi önce kendine yardım etmeyi istemeli.

Ama sonra, demedi demeyin.

Son söz:  Bazı kadınlar güzel olmayı, zeki olmaya tercih ederler. Çünkü bazı erkeklerde zekayı anlayacak kafadan ziyade, güzelliği görecek göz vardır. (İngiliz Atasözü)