skip to Main Content

Zayıflamaya giden yolda doğrular bellidir.

Hepimiz biliriz, hayatta doğruları yapmak zordur.

İnsanlara gerçekleri söylemek zordur.

İnsanın kendine, kendisiyle ilgili gerçekleri söylemesi daha zordur.

Televizyon izlemek kolay, spor yapmak zordur.

İşin kolayına kaçmak insan doğası, bunun için kimseyi suçlayamayız.

Kendimiz dahil…

Ama işin kolayına kaçmayı gerçeklememeliyiz.

‘Yiyen de ölüyor, yemeyen de…’ dersek bu işin sonu gelmez.

Zayıflamak istiyoruz ama bunun için doğruları yapmaya hazır değiliz.

Hep yanlışların, kandırmaların, yanıltmaların peşindeyiz.

Doğru tektir.

Ama yanlışa ulaşmanın binlerce yolu vardır.

Doğru yapmıyorsanız zaten yanlışsınız demektir.

Medya etkisi, çevre etkisi bunların hepsi tamam.

Ama vicdanımıza ne oldu?

Vicdanın sesi insana yol gösterir.

‘Yaptığın yanlış’ der.

‘Böyle olmaz’ der.

Vicdanlarımız sustu ve biz yolumuzu şaşırdık.

Arafta kaldık ve bir türlü kurtulamıyoruz.

A, B ya da C diyeti yanlıştır, yanıltıcıdır.

Sibel Can ya da Seda Sayan diyeti size yaramaz.

Çünkü onlar da yanlıştır, yanıltıcıdır.

Aç kalarak su ve kas kaybedersiniz, yağ değil.

Yağ yakıcı her hangi bir madde dünya üzerinde yoktur.

Basit doğruları kabul etmemek vicdanımızı kaybettiğimizi gösterir.

Unutmayalım doğru tektir.

Son söz: Sağlıksız beslenme bırakılacak bir şey değildir. Başlanmayacak bir şeydir.

Back To Top