skip to Main Content

Amerikan Usulü Diyet

Amerika, hem problemi yaratır hem de çözümü.

Önce şişmanlık ve obezite problemi ortaya çıkar, sonrasında çözüm olarak yanlış diyetler önerilir.

“Sağlıklı yaşam” adı altında pazarlanan yalanlar ve yanlışlar insanların sağlıklarını tehlikeye sokar.

Ama Amerika için asıl hedef para kazanmaktır.

Diğer yandan Türkiye yüzyıllara dayanan mutfak kültürü sayesinde sağlıklı yaşamın göbeğinde olan bir ülke.

Amerika devletinin geçmişi sadece iki yüz elli yıl iken bizim yeme kültürümüz beş yüz yıla dayanıyor.

Olaya böyle baktığımızda “fast food” kültürü ile yaşayan Amerika’nın “padişahlar sofrasına” sahip Anadolu’ya “sağlıklı yaşam” propagandası yapması gerçekten trajikomik bir durum.

Tıbbın ilk kuralı “ Önce zarar verme” dir.

Sonra  tedavi başlar.

Sağlıklı yaşamın ilk kuralı da zararlı alışkanlıklara, inanışlara ve hurafelere geçit vermemektir.

Amerika’dan gelen her kural, her yöntem doğru değildir.

Hepimizin analitik bir düşünce yapısı var.

Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu biliyoruz.

İhtiyacımız olan şey, dış etkilerden arınmak ve tüm görüşleri okumak, araştırmak.

“İngiliz bilim adamlarının son yaptığı araştırmaya göre….”

“Amerikalı ve Norveçli otoriteler demiş ki: …..”  ile başlayan cümleleri sorgusuz sualsiz kabul edemeyiz.

Amerika’yı tekrar keşfetmeye gerek yok.

Çok yer, az hareket ederseniz kilo alırsınız.

Sebze, meyve yerine abur-cuburu tercih ederseniz şişmanlarsınız.

Her gün 45 dakika tempolu yürürseniz zinde olursunuz.

Sigara ve alkol kullanmazsanız yaşam kaliteniz yükselir.

 

Yukardaki kuralları herkes bilir ama kaç kişi yapar?

Öncelikle temel doğruları yapalım, ondan sonra Amerikalı pazarlamacıların taktiklerine bakalım.

Son söz: Size sizden başka kimse öğüt veremez.

Back To Top