skip to Main Content

Spor yok,Diyet yok!!

Son birkaç yıldır esen bir kapsül rüzgarı var.

“Tamamen doğal” denilerek pazarlanan bu kapsüller tehlike saçıyor.

“Efendim, Tarım Bakanlığı onaylı bu kapsüller. Gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz” diyorlar.

 

Doğal olarak bu rüzgarın merkez üssü Amerika.

Peki nasıl oluyor da her önüne gelen kapsül böylesine rahatlıkla ve pervasızca pazarlanabiliyor.

İşin püf noktası 1980’lerde Amerika’da ilaç yasasının değiştirilmesinde.

O zamana kadar bu tür destek ürünlerin “sağlığa zararlı olmadıkları” yönünde Amerika otoritelerini bilimsel yöntemlerle ikna etmeleri gerekiyordu. Ama yapılan değişiklikle “sağlığa zararlı oldukları ispatlanmadığı sürece” serbestçe satılabileceğine karar verildi.

Yani artık bir ürünün insan sağlığına zararını ispatlamanız gerekiyordu.

Bunu nasıl yapabilirsiniz ki?

Ürün piyasaya çıkacak, yan etkileri gözlenecek, bunu dosya ve ispatlarla yargıya taşıyacaksınız, temyiz falan derken yıllar geçecek. İlacın toplatma kararı çıkartıldığında o ilacın yeni tipleri çıkmıştır artık.

Hem insanlar kapsülden ölmüyor ki mesela, kalp krizinden ölüyorlar. Kalp krizinin o kapsülden dolayı olduğunu ispatlamak o kadar zor ki!!!

“Spor yok, diyet yok, bu kapsülü kullanın, vücut yağlarınız parçalansın, siz de fit bir vücuda sahip olun”

İnsanın “vay anasını” diyesi geliyor.

Her şey bu kadar kolaysa,neden  geçen yıla göre daha kiloluyuz?

Bu kapsülleri kullananlar neden büyük sağlık sıkıntıları çekiyorlar?

İngilizce’de bir deyim vardır. Eğer söylenenler doğru olamayacak kadar güzelse “It’s too good to be true” denir. Bu da aynı hesap.

Lotodan zengin olma ihtimali ile kapsülle zayıflamak arasında “şans” olarak çok az fark vardır.

İnsan şansını kendi yaratır.

Spor ve diyet yapın. Aç kalmayın ama dünden daha az yiyin.

Bol su için. Kapsüle vereceğiniz para da cebinizde kalsın.

Back To Top